Malum seçimler yaklaşıyor.
Bulgaristan’da seçimlerin yaklaştığını
anlamak için takvime bakmaya gerek yok. Kamuoyuna sunulan şantaj ve montaj
hikayeleri seçimlere iki adım kaldığının göstergesi.
Başsavcılık, anamuhalefet partisi liderinin suç
duyurusunu ciddiye aldı ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı elektronik takip
biriminin kontrolsüz dinleme yaptığını ortaya çıkardı. Geriye kimin, ne zaman ve
nasıl dinlenildiğini kanıtlamak kaldı.
Tabi kanıtlanabilirse.
Kanıtlanabilirse diyorum çünkü Bulgaristan’da
üst düzeyde işlenen suçlar komünizmin yıkılmasından bu yana ne hikmetse hiç
kanıtlanamıyor. Ülke küçük olunca oyuncuların sayısı da bir elin parmaklarını
aşamıyor. Dolayısıyla suçlularla suçları ortaya çıkaracak olanların renkleri
birbirine yıkanmış. Çizgilerin netleşmesi için ise ne bunlar, ne de ki onlar can
atıyor. Her seçim öncesi medya aracılığıyla kamuoyuna güzel bir tiyatro
sunuluyor sadece. Bugünde basına 'çok gizli' damgalı belegeler ulaştırıldı.
Oysa Bulgaristan’ın halkı yoksulluktan
kıvranıyor. Kim kimi kanunsuz dinlemiş hikayelerine kulak asacak durumda değil.
Bulgaristan’da bıraktıkları çocuklarını
yılda iki defa gören ve Batı Avrupa ülkelerinde vasıfsız işlerde çalışan
Bulgaristan’ın gençleri, Rotterdam ve ya Londra yakınlarından bir kasabadan
oğlunu telefonla aradığında dinlenilmeyeceğini biliyor. Bulgaristan’dan işsizlikten
kaçarak Batı’da ailesinden uzakta çalışan bu gençler, medyada birbirini
suçlayan siyasetçilerin aslında küçük ülkenin aynı sıfatlı oyuncuları
olduklarını da biliyor.
. . .
Malum seçimler yaklaşıyor.
Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi
lideri Lütvi Mestan, Türkiye’deki siyasi irade ile partisinin arasındaki
buzları diyalogla eritebileceklerini söylerek, Ankara’ya yapmayın etmeyin dedi.
Mestan, geçmişteki olumsuzluklardan sözederek,
bunların partinin yeni yönetimine yüklenmemesi gerektiğini anlattı medya
aracılığıyla. Ancak bu olumsuzlukların ne olduğunu söylemedi. Partisinin genel
anlamda Ankara ile iplerin neden buzlandığını görebildiğine dair güçlü şüphelerim
var halbuki.
Hak ve Özgürlükler, yüzünü Ankara’ya
dönerek bembayaz bir sayfa açmayı dilediklerini ve bu sayfayı da beraber yazmak
istediklerini beyan ediyor. Ne var ki, ilk cümleyi Hak ve Özgürlükler’in yazması
gerekiyor.
. . .
⃰⃰⃰Malum seçimler yaklaşıyor.
Bölünmeyelim lafı yine aldı başını
gidiyor.
Önüne gelen bölünmeyelim diyor. Neymiş efendim, Kasim Dal partiyi
bölmüş.
Bölünmeyelim lafı hem güzel hem hoş. Bölünmedikte ne oldu diye de
soruyor millet ama.
Kimin cevabı varsa konuşsun.
nahitdogu@gmail.com
1 коментара:
Siyaset çemberinde her zaman bölünme ve ayrılma olabilir, zira bu ayrılmalar, Bulgaristan Türklüğünü bölme anlamına gelmez, aksine daha da güçlenmek ibaresini taşır. 23 yıldır siyasi anlamda bölünmedik, lakin eski tas eski hamam misali, beylik imparator oluşturduk. Bundan böyle, Bulgaristan'da Türkleri temsil hakkına sahip olan siyasi partiler, bir düşünüp - yetmez bir daha düşünmeleri gerekiyor. İmparatorluklar bitecek, beylikler kalkacak, Avrupa yaşam standardını yakalamak için mücadele veren Milletvekilleri olacak... Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, çünkü Bulgaristan Türkü, taşları yerinden oynatmayı becerebilmiştir.
Публикуване на коментар