Taksim’e giden yol “Orlov Most”tan geçer?

четвъртък, 4 юли 2013 г. |

Sofya’dan İstanbul’a giden yol, başkentteki “Orlov Most” köprüsü üzerinden geçiyor. Son birkaç haftadır “Orlov Most”, yine protesto gösterilerine sahne oldu. Her akşam hükümeti protesto etmek için çıkan vatandaşların bir arada toplandıkları sembolik mekan haline geldi. Dünya gündemi Türkiye ve Brezliya’daki gösterilerle meşgul olurken son haftalarda Bulgaristan’daki gelişmeler de, uluslarası medyanın gündemine dahil oldu. Bulgaristan ve komşu Türkiye’de devam eden hükümet karşıtı göste­rilerde, birçok benzerlikler göze çarparken aynı zamanda birbirine zıt tavırlar da görülüyor. Şubat ayında, Bulgarstan’da başlayan protestoların ne kadar Taksim olaylarını etkilediği bilinmez ama, Sofya’daki gösterilerde Taksim’in desteklendiği pankartlarla belli ediliyor.
„Orlov Most” ile Taksim arasındaki fark
Halihazırda Bulgaristan’da baş gösteren protestolar, şubat ayında patlak veren ve yaklaşık bir ay süren eylemin devamı olarak da görülüyor. Kamu araştırmacıları, hükümetin düşmesiyle sonuçlanan şubat ayaklanmasının Bulgaristan’ın demokrasi hayatında yeni bir sayfa açtığı görüşünde. Halkın, 20 yıl sonra kendi haklarını savunmak için sonuna kadar gitmeyi göze aldığı bir dönemin kapıları aralanıyor.
Türkiye ve Bulgaristan’da patlak veren protestoların arasındaki temel fark, protestoların menşeindeki ideolojik sebeplerdir. Bulgaristan’da insanlar iktisadi sorunlar yüzünden, Türkiye’dekiler ise demokrasi değerlerinin kıskaca alındığı iddiasıyla sokağa döküldü.
Bulgaristan’da şubat ayındaki protestolar, halkın elektrik faturalarını ve diğer enerji masraflarını ödemekte güçlük çeken bir sosyal kesim tarafından başlatıldı ve daha sonra tekellerin hegemonyasına karşı dönüştü. Nihai olarak da, sokağa çıkan insanlar tüm siyasal modele karşı çıkarak yolsuzluk ve oligarşiye sitem etti.
Bu yüzden yeni hükümetin kurulmasından çok kısa bir zaman sonra, protestolar tekrar alevlendi. Türkiye ise ekonomik olarak dünya çapında büyüme kaydeden ilk 3 ülke arasında yer alıyor. Halkın çoğunluğu enerji giderlerini ödemekte güçlük çekmediği gibi, akaryakıt fiyatlarının en yüksek olan ülkeler arasında yer alan bir devlet olarak trafik sıkışıklığı eksik olmuyor. Buna karşılık Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri insani değerler ve hürriyetlerinin kısıtlanması olarak öne sürüldü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dışarıdan provoke edilen bir eylemden bahsediyor. İMF’ye karşı borcunu kapatan ve para kuruluna kredi vermeyi kabul edilen Türkiye, Mavi Marmara olayından sonra İsrail’den de istediği özürü aldı. PKK’nın çatışmalara son vererek yıllardır yer aldığı bir numaralı düşman konumundan çekileceği sözü de ülkenin başarısıydı, kuşkusuz. Bu başarının ardından gelen protestolar ve hükümetin gitmesi istekleri, şu ana kadar çizilen resme zıt bir fotoğraf çekti. Erdoğan göstericilere sert tepki göstererek, eylemlerin sona erdirilmesini talep etti. Gösterciler, Taksim’de ‘duran adam’ ve daha sonra ‘yatan adam’ eylemlerini düzenledi. Bulgaristan’da protesto eylemlerine çıkan vatandaşlar ise, her akşam parti merkezlerinin önünden geçip, Bakanlar Kurulu’nun önünde gösterilerde bulunarak eylemlerini protestoların simgesi haline gelen “Orlov Most”ta noktaladı. Parlamento binasının önünde ‘kahve içme’ eylemi ise, yeni bir protesto biçimi olarak ortaya çıktı.
Molotof kokteyli yerine domates ve yumurta kokteyli
Taksim’de polisin çekilmesiyle meydana yerleşen göstericiler, Taksim ve çevresini savaş alanına çevirmekle kalmadı etrafta bulunan esnafın dükkanlarını da yağmaladı. Göstericiler, polis araçlarını balyozlarla parçaladı. Türk  göstericiler molotof kokteyli ve taşlar atarken, Bulgaristan’daki protestocular meclise karşı domates ve yumurta fırlattı. Türkiye’de protestolarda polisler dahil olmak üzere ölümler yaşanırken, şu ana kadar sakin geçen Bulgaristan’daki gösterilerde kimsenin burnu bile kanamadı. Bulgaristan’da iki haftadır her akşam süren gösterilerde, taşkınlıklar yaşanmadı. Ayrıca göstericiler provokatör olarak gördükleri şahısları bizzat polise bildirdi ve bu şekilde tahrikler önlendi. Türkiye’de seçim olması beklenirken, Bulgaris­tan’ın da her yıl erken seçime gidilecek olan bir periyoda girdiği konuşuluyor.
Siyasi görüş
Türkiye’deki protestocular ayan beyan bir siyasi görüşü belli ederken, Bulgaristan’daki gösterciler tüm siyasi sisteme ve partilere karşı ayaklanıyor. Bu yüzden her bir siyasi parti binasının önünde tezahüratlar yapan eylemciler, yeni bir seçim yasası ve halkın sesinin daha iyi duyulmasına vesile olacak yeni bir siyasi model çağrısında bulunuyor...

0 коментара:

Публикуване на коментар